Dikkat! İnsani Yardım Konvoyları Çıkabilir
Kasım 2012:
İHH tüm yurtta Suriye’ye
yardım amaçlı bir seferberlik başlatıyor. 19 Kasım’da yardımlar Halep’e 20 km mesafedeki
İHH deposuna boşaltılır. Buradan da ülkenin değişik yerlerine gönderilir. Yardım
malzemesi içerisinde her türlü malzeme var. İnsani amaçlı…
Kasım 2012: ÖSO’ya ve El Qaide’ye bağlı çeteler 28 Ekim’de
başlattıkları saldırılarla Serekaniye’yi YPG’den temizlemek istediler. En şiddetli
çatışmalar 19 Kasım’da başladı, 24 Kasım’da azaldı. Çatışmalarda onlarca insan öldürüldü.
7-17 Ocak 2013:
İHH’nin Elazığ
merkezli yardım çalışmaları Suriye’ye ulaştırıldı. Akçakale ve Reyhanlı
kapılarından geçirildi yardımlar.
16 Ocak 2013: ÖSO’ya bağlı kimi gruplarla El Nusra ve İŞİD
Serekaniye’ye yönelik büyük bir saldırı gerçekleştirdi. 14 gün süren
çatışmalarda çetelerin elinde sadece 2 mahalle ve Til Xalef kaldı. Onlarca insan
öldürüldü. YPG, sınır kapısı hariç şehrin önemli bölümünde hakimiyet sağladı.
4 Şubat 2013: İHH
Bursa merkezli bir kampanya daha başlatıyor ve birkaç gün içinde birkaç tırlık
bir yardım gidiyor Suriye’ye ve Rojava’ya…
Şubat 2013: ÖSO’ya bağlı bazı gruplarla El Nusra ve İŞİD
Serekaniye’nin güneyindeki Til Temir kasabasına saldırdılar. Saldırılar püskürtüldü.
YPG aynı günlerde Esat rejimine ait bir taburu GireZero’da sıkıştırmış teslim
alma çabasındaydı. Rejimin taburu büyük oranda teslim alındı, Til Temir
saldırıları püskürtüldü. Serekaniye’ye de bir saldırı oldu o da püskürtüldü ve
çeteler ile YPG arasında bir ateşkes imzalandı. El Nusra, ateşkesi tanımadığını
deklare etti.
Mayıs 2013:İHH’nin 22
tırlık yardım konvoyu Kilis’ten Suriye’ye giriş yaptı. Antep’te ÖSO ve El Qaide’ye
bağlı kimi gruplar yeni bir hamle için toplantı yaptılar.
Mayıs 2013: Antep toplantısından sonra Efrin’e yönelik büyük
bir saldırı dalgası başladı. YPG’nin meşru savunmasın karşısında çetelerin
saldırısı boşa çıkarıldı. 29 Mayıs’ta ÖSO’nun ve El Qaide’nin yayınladığı Kürt
karşıtı bildiriye bazı ÖSO grupları (liwa Furkan, Bedir Şehitleri Tugayı, Sahil
Şahinleri, Liwa Ehrar) gibi gruplar tepki gösterdi, saldırılara
karışmayacaklarını duyurdular. Aynı günlerde Serekaniye-Amude hattında da
İslami Kürtler eliyle bazı saldırılar yapıldı.
Temmuz 2013: Türkiye ve Avrupa’dan örgütlenen İHH ve benzeri
kuruluşlar büyük bir yardım konvoyu çalışması yaptı. Aynı günlerde El Qaide ve
ÖSO’ya bağlı kimi gruplar Rojava’da daha büyük bir saldırı dalgası başlattı. Antep’te
Bülbülzade Derneği de ÖSO ve El Qaide’ya bağlı 70 silahlı grubu toplayarak Kürt
karşıtı yeni bir bildiri yayımladı. Bu defa PYD-YPG’nin tümden tasfiye edilmesi
hedeflendi.
19 Temmuz:
Serekaniye’de saldırgan gruplara tarihi ders verildi. Çeteler şehir merkezinden
tümden çıkarıldı. Onlarca ÖSO grubu YPG’ye ve Kürtlere karşı cihat ilan etti.
Tel Abyad’da ve Rakka’da, Halep’te yüzlerce sivil Kürt rehin alındı, onlarcası
öldürüldü. Çatışmalar ağustosun sonuna kadar sürdü. YPG, saldırı dalgasını
kırmakla yetinmedi, aktif savunma pozisyonuna geçti. Giderek hakimiyet kurduğu
alanları genişletti. Yenilen her ÖSO ve El Qaide grubu pes etmek zorunda kaldı.
TC’nin vekalet savaşında pes etmeyen 3 ana grup vardı: El Nusra, Ahrar Al Şam
ve İŞİD… Sonrası malum hikaye… YPG, Batı Kürdistan’ın doğal sınırlarına kadar
ulaştı. Cizira bölgesi büyük oranda çetelerden temizlendi. Bu, YPG’ye yüzlerce
kayba mal oldu.
Analiz: İHH ve benzeri kuruluşlar kuşkusuz
Suriye ve Rojava’ya insani yardım yapmaktadır. Fakat 2014 yılıyla birlikte
insani yardım konvoylarında silah ve cephane taşındığı da netleşti. İşin hukuki
yanıyla ilgilenmiyorum. Rojava’ya yönelik saldırılarla yardım konvoyları
arasında bir korelasyon kuruyorum. Bu, askeri istihbarat amaçlıdır. İHH, bugüne
kadar Kürdistan’a (Rojava’ya) tek bir tır göndermedi, bir tek YPG savaşçısının
tedavisiyle ilgilenmedi, YPG denetimindeki bir tek merkeze lojistik destekte
bulunmadı. Tam aksine YPG karşıtı her türlü eylemin planlanmasına zemin sunacak
çalışmalar yaptı. Geçmişte bu blogda ilgili haberler yayınlandı. Türk Dışişleri
ve MİT’inin angaje olduğu bu çalışmaların Suriye rejimi karşıtı olması
Kürdistan’a yönelik saldırıları gölgelemede kullanıldı. Kürt siyasi hareketi bu
gerçeği değişik iletişim araçlarıyla ne kadar dile getirdiyse de engel olamadı.
En son cemaat-AKP savaşında ihbarlar, aranmasına izin verilmeyen yardım
tırları, belgeler havada uçuşunda bu analizi yapmak zorunda kaldım.
Yeni Saldırı
beklentisi, olası saldırı noktaları ve öneriler
23 Şubat 2014
tarihine kadar da İHH ve benzeri kuruluşlar yaklaşık 200 kadar yardım tırını
Suriye ve Rojava’ya geçirecekler. Tırların geçeceği kapılardan biri de Türk
hükümetinin her türlü ulaşıma kapattığı Serekaniye-Ceylanpınar kapısı. Eğer YPG
ile koordineli bir çalışma yoksa ilginç bir girişim sayılabilir bu. Sorun Kürdistan
topraklarıysa Türk devletine angaje çetelerin siyasi pozisyonları arasında pek
bir fark yok. İŞİD ve İslami cephe kanlı bıçaklıyken Til Hamis ve Til Brak’ta
YPG’ye karşı ortak saldırılar organize ettiler. Bu defa da benzer programlar
olabilir.
-
Serekaniye’den girecek tırların içinde çeteci
savaşçılar bile olabilir. Ceylanpınar TİGEM tesisleri üzerindeki sis perdesi
hala aralanmış değil, Urfa ARAP-DER’in de hala Rojava karşıtı faaliyetleri
bilinmekte… Yardım tırları Truva atı işlevi görebilir. Zaten Serekaniye’nin batısındaki 2 köy de
İŞİD ve İslami cephe denetiminde.
Bu, kesin bir bilgi ya da istihbari veriye dayanmamaktadır. Sadece belli faaliyetler esas alınarak yordama yapılmaktadır. Türk devleti, ona angaje yardım örgütleri ve MİT'in Suriye ve Rojava çalışmaları dikkate alındığında sadece bir istihbarat değerlendirmesi niteliği taşır. Serekaniye sınır kapısı Eymen Ez Zevahiri ve İŞİD lideri E. Bağdadi'nin talimatları kapsamında ele geçirilmesi gereken önemli sınır kapısıdır. Türk devletinin Kürdistan sancısı esas alındığında binbir hilenin yapılabileceği gerçeği var. Umarım yanılıyorumdur.
Til Temir'in önemi şu: Haseke ve Serekaniye ana yolunun en stratejik noktası. Süryaniler de yaşar bu bölgede. Buradan Qamişlo ve Serekaniye köylerine geçmişte saldırılar yapılıyordu.
Til Koçer'in YPG tarafından özgürleştirilmesi Türk devleti-Irak-Suud-Suriye-İran Suriye muhalifleri ve Suriye devletinin ateşini yükseltti. Bir takım görüşmeler, diplomatik girişimler gerçekleştirildi. Kapının YPG'de olmasındansa İŞİD'in elinde olması bu Kürt sancılı rejimler için kötünün iyisi kabul edilebilir. Suriye rejimi Til Brak ve Til Hamis İŞİD ve El Nusra'nın elinde oldukça hiçbir saldırı yapmadı.YPG'nin operasyon yaptığı günlerde Haseke'de YPG'ye karşı saldırı başlattı.
Bir başka olası saldırı yerleri ise Kobane... Kobane ve GireSpi (Tel abyad)'den Cizir kantonuna olan bağlantıyı koparma ve bu bağlantısızlığı kalıcılaştırma amacında çeteler.
Not:
Bu tip savaşlarda düşmanın lojistik ihtiyaç hareketliliği önemli bir istihbarat verisidir. Örneğin A ilinde fırınlar askeri birliklere sık sık ekmek çıkarıyor, sebze ve kumanya satıyorsa bölgedeki askeri birliklerin bir operasyon çalışması var demektir. Gerilla bu hareketliliği gözetip tedbir alır. Rojava'da sanırım fırın, sebze ve kumanya işlevini Türk devletine angaje yardım kuruluşları ve MİT'in "insani yardım" amaçlı işleri görüyor.
cok saol cok tesekküler, yine aydınlattın bizi. keske daha cabuk yazılar yazsanız. bir aya yakındır yeni yazınızı bekliyoruz. o da geldi. keske daha erken ulassabilseniz bize. kendine dikkat et sevgili yazarımız.
YanıtlaSil