Kayıtlar

Kasım, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Batı Kürdistan'da askeri taktik planlama: Aktif Savunma

Resim
   Cizira kantonundan çeteler büyük oranda söküldüğünden ötürü aktif savunmanın pratiğe nasıl yansıdığını anlatmakta bir sakınca yok sanırım. Rojava savaşının ileride askeri yönü konuşulacaksa bu taktik planlama herhalde en çok sözü edilen öğe olacaktır: Aktif Savunma    (Haritaların üstüne tıklayarak büyütebilirsiniz) Batı Kürdistan’ın doğusunda yer alan Cizre Kantonu birkaç noktadaki BAAS varlığı ve Al Qaide-Ahrar-El Nusra ittifakının hakim olduğu yerler dışında YPG tarafından özgürleştirildi. Temmuz ayında Serekaniye’nin özgürleşmesinden sonra saldırıya geçen ÖSO ve Al Qaide’ye bağlı gruplar aylarca Batı Kürdistan’ın doğusunu ateşe verdiler adeta. YPG önce kazandığı yerleri savunmayı başardı, sonra aktif savunma pozisyonuyla köy köy mevzilerini genişletmeyi başardı. Ekim ayının başlarından itibaren de “özgürleştirme” operasyonlarıyla büyük kasabaları, çete karargahlarını ele geçirdi, bu kantondan çetelerin askeri varlıklarını söküp attı büyük oranda.   Aktif savunma takti

Batı Kürdistan-Qamişlo YPG Asayiş açıklaması

Resim
   Qamişlo- Güney Batı Kürdistan genel asayişi yönetimi birlikleri kurulduğu günden şimdiye kadar 30 mayınlı saldırıdan 21'inin etkisiz hale getirildiğini açıkladı. 9 bombalı saldırı, 2 tane de intihar saldırısı gerçekleşti. Asayiş, aynı zamanda 4907 kişinin tutuklandığını, 42 adet de uyuşturucu operasyonunun gerçekleştirildiğini duyurdu. Güneybatı Kürdistan Asayişi kurulduğu günden bu güne kadar, asayişin yürüttüğü çalışmaları kamuoyu ile paylaştı. Bu itibarla, genel asayiş merkezininin bulunduğu Qamişlo'da bir basın açıklaması yapıldı.    Ciwan İbrahîm, bu saldırılar dolayısıyla 30 sivil vatandaşın ve asayiş görevlisinin yaşamını yitirdiğini, ayrıca 30'dan fazla da yaralının bulunduğunu söyledi. İbrahîm bu zaman dilimi içerisinde toplamda 4907 sivil tutuklandı ve bunlardan 4325 kişinin serbest bırakıldığını belirtti. Toplantıda, İbrahîm esrar tarlalarına karşı operasyonların gerçekleştirildiğini, bunların sayısının toplamda 42 olduğunu, bu operasyonlar esnas

Rojava ve çevresinde sinirlere akseden politik oyunlar- @AmedDcle yazdı.

Suriye'de hem askeri cephelerdeki savaş hem de hayatın her alanındaki kaos tüm hızıyla derinleşiyor. Büyük bir umut olarak pazarlanan Cenevre 2'nin gerçekleşmesi ihtimali de giderek düşüyor. Zira uluslararası güçlerle Suriye'deki savaşın tarafları henüz anlaşmış değiller. Temel ilkelerde bir uzlaşma sağlanmış değil. Yeni dünya düzeninde küresel sermaye Ortadoğu konusunda kendi içinde iki cephe olarak çatışıyor: Siyasi istikrardan yana olup savaş ekonomisini reddedenler ile savaş ekonomisinden yana olup istikrarı reddedenler. Aslında Suriye savaşı kısmen bu sermaye gruplarıyla onlara eşlik eden, işbirliği halindeki yerel güçler arasında geçiyor. Ortadoğu devlet ve hükümetleri de bu karışık ilişki ağları içerisinde hem kendi politikalarına yön vermeye hem de komşu devletlerle ilişkilerini şekillendirmeye çalışıyorlar. Tüm bu karmaşanın ortasında net olan; ne istediğini bilen Rojava yönetiminin, komşuları ile kurmak istediği ilişkidir. Buna rağmen Rojava'daki öz yönet

Batı Kürdistan'ın Qamişlo kentine dair politik-askeri durum; @pexwaz yazdı

Resim
Qamishlo, Rojava yani Batı Kürdistan'ın başkenti. 1926 yılında Toros Demiryolu çalışmaları sırasında Nusaybin'den ayrılarak kuruldu. Nüfusu hakkında kesin bir rakam olmamakla birlikte son göçlerle 500 bin ile 1 milyon arasında rakamlar telafuz ediliyor. 2004 yılında 50 kişinin öldüğü ırkçı Arapların Kürt taraftarlara saldırılarıyla başlayan serhildanın da merkezidir.  Kentin yüzde 80'e yakın bölümünü Kürt nüfus oluştururken geri kalan yüzde 20'nin yüzde 90'ı Asuri ve Ermenilerden oluşuyor. Rejmi destekleyen küçük ama etkili bir Arap nüfus var. Kentte rejim birliklerinden hariç başlıca 3 askeri oluşumdan bahsetmek mümkün. 1- YPG: Kürt Savunma Birlikleri. Qamishlo'daki en güçlü askeri varlık. Sayıları hakkında kesin bilgi yok. Ancak kentte uzun süredir örgütlü halde bulunan YPG güçlerinin ellerinde tank, panzer de dahil olmak üzere çok sayıda ağır silaha sahip olduğu biliniyor. Sayıları hakkında 5 bin ile 10 bin arasında rakamlar veriliyor.

Rojava demokratik ulus devriminin diğer devrimlerle kıyası:1905-Portekiz-Mozambik-Güney Kürdistan

Resim
     Kısa kısa 1904’te Japonlar, Ruslara savaş ilan etmeseydi Rusya’daki demokratik devrimci taleplerin sesi o kadar gür çıkmayacaktı. Rus yoksul sınıflar için 1905 devriminin en belirgin kazanımı olan “anayasal monarşinin ilanı”, basın özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması sözü, kent meclislerinin kurulması, siyasi partilerin  de facto  faaliyet yürütmesi belki de gerçekleşmeyecekti. Devrim, modern insan için “uygarlaşma” talebidir. Kıstas olarak uygarlaşmayı aldığımızda ulusal, sosyal, kültürel, iktisadi ve politik hayatın her alanında önceki yaşantıların “talep edenler ” tarafından yerle bir edilmesi amacı devrimci bir taleptir. 22 Ocak 1905 tarihine Saint Petersburg Sarayı’na politik bilinci oldukça dar bir papazın öncülüğünde işçiler yürüdüğünde çara sunmak için hazırladıkları dilekçede bu talepler vardı: Genel af Yurttaş özgürlükleri (konut-seyahat, inanç-inanmama) Adil ücret Toprak reformu Genel ve eşit oya dayanan bir kurucu m

Kürt gazeteci @seyitevran21 ın Efrin cephesinden geçtiği YPG/YPJ fotoğrafları

Resim
Her bir fotoğraf karesi Batı Kürdistan demokratik ulus devriminin kendi karşıtlarına attığı sıkı bir Kürt yumruğudur. Ajitasyon yapmayı pek sevmiyorum, ama bu kareler eğer Rojava devrimi nihai zaferle taçlanırsa tarihi öneme sahip. 

Kürdistan’da propaganda savaşları: Kazananlar, kaybedenler

AKP iktidarı, Suriye’de kanlı savaşı başlattığı günlerde Kürtlerin “öz yönetim” dinamiklerini kırmak için inanılmaz propaganda savaşı da yürüttü. Esat rejiminin kötü olduğunu, şeytan olduğunu aklı başında herkes biliyordu.  Böylece Ortadoğu’da diğer şeytanların kendilerini gizleyebileceği bir imkân doğdu. Esat rejimi;  Suriye’de, sokaklarda “ adalet, özgürlük, eşitlik ” diye bağıranların tırnaklarını sökerken bir diğer şeytan Güney Kürdistan-Kuzey Kürdistan sınırında “içinde terörist” olabileceği kuşkusuyla onlarca Kürt köylüsünü en gelişmiş uçaklarla bombalayarak imha ettiriyordu. Roboski’de imha edilen bu yoksul Kürt köylülerinin “sınır ötesi” tezkerenin bir sonucu olarak öldürüldüklerini hepimiz biliyoruz. Bu, başbakan Erdoğan’dan habersiz bir operasyon değildir. Aynı yıl, Kürdistan için özgürlük, statü, öz yönetim talep eden ve bu taleplerini siyasi araçlarla ifade edenlere yönelik TC polisi, yargısı; siyasi idarenin ve basının işaret ettiği her alana operasyon düzenliyor, binlerc

Rojava devrimi Efrin Kantonundan fotoğraflar: Kürt aktivist @seyitevran21 objektifinden

Resim
Rojavaye Kürdistan demokratik ulus devrimi, bizim hayal ettiğimizin üstünde bir büyüleyiciliğe, tahminlerimizin ötesine bir gerçekliğe, tüm siyasi heyecanımızı aşan bir canlılığa sahip. Kadın ordulaşmasının politik askeri stratejiye ortak olması, bölgede yaşayan diğer halkların ( Ermenilerin, Süryanilerin, kısmen Türki halkların, Arapların ) desteğini alması ve bölgesel "öz yönetim" araçlarının (siyasi, askeri, sosyal, ekonomik ve kültürel) etkin kullanılması ise Kürdistan devriminin demokratik muhtevasını oluşturur. Ulusal yönü ise bölgesel statünün talep edilmesi, bunun adım adım gerçekleştirilmesi, Rojava'da ulusal okulların eğitime başlamasıdır. Rojava devrimi kısaca budur.   Benim favori karem bu. (Rojava'da "erkek" olmak zor )

Rojava meselesini @welatopinion twitterden uluslararası konumuyla değerlendirdi

1-Türkiye,İran ve KDP Rojava'da PYD'nin başarılı olmasını istemiyor. İran ve Türkiye KRG'yle olan jeopolitik ilişkilerinden hoşnut. 2- İran,Suriye ve Türkiye'de aktif silahlı güçleri bulunan bir ulus hareketi olarak KCK bu ülkelerin milli menfaatleri için daha büyük bir tehdit olarak algılanıyor. 3-Türkiye güçlü bir PYD ve Güçlü bir öz yönetime sahip Rojava'nın Türkiye Kürtleri üzerinde politik etkileri olacağını biliyor. 4-İran güçlü bir PYD'nin İran'a karşı savaşta PJAK'ı güçlendireceğini biliyor.Tahran merkez yönetimi için büyük bir tehdit. 5-KDP güçlü bir bir KCK görmek istemiyor çünkü KCK'yi jeopolitik değeri ve önemliliği için bir tehdit olarak görüyor. 6-KDP güçlü bir KCK'nin politik güçlerini muhafaza etmelerini sağlayan Güney'deki hükümetlerini ve tüm Kürdistan üzerindeki etkilerini tehdit edeceğini düşünüyor. 7-Kürt Yüksek Konseyi'nin rejim ve muhalifler arasındaki savaştaki nötr tavrı, gelecek planları adına Rojava'yi güçle

Serekaniye çevresini özgürleştirme operasyonu askeri analizi; durum ve olası sonuçlar

Resim
YPG Hasaki ve Dirbesiye askeri meclisleri 26 Haziran 2013 yılında yaptıkları yazılı açıklamada Hasaki ve Dirbesiye-Qamişlo yolunun çetelerden önemli oranda temizlendiğini duyurmuşlardı. Bu açıklamadan birkaç ay önce YPG, Hasaki Şehit Felat Tugayı kurduğunu deklare etmişti.  Adım adım Batı Kürdistan’ın özgürleştirilmesi hedefi ise zaman zaman İŞİD-El Nusra-Ahrar uş Şam ve benzeri grupların engeliyle karşılaşıyordu. YPG, bu savaşta genel olarak büyük kentlerin merkezlerinde  hedeflerinin; Kürt kurumlarının açılmasını, yerel idarenin kentlerde yaşayan halklarca eşit bölüşülmesini ve siyasi partilerin faaliyetlerini korumak ile sosyal ve ekonomik hayatın iç savaş şartlarından en az etkilenmesini garanti etmek olarak belirtmişti. Bugün itibarıyla YPG bu hedeflerine büyük oranda ulaşmış durumdadır. Tüm bu hedeflerin yanı sıra, Kürdistan’da ulusal ordulaşmaya giden yolun da önünü açtı. Ordu gücünü arttırdı, Kürdistan’da “ şiddet tekelini ” elinde bulundurmaya özen gösterdi, bunun Kürt-A

BATI KURDİSTAN'DA SİYASİ PARTİLER

Resim
Coğrafi konumunu göz önüne aldığımızda tam karşılamıyor olsa da dilimize Batı Kurdistan, Rojava ya da “Küçük Güney” olarak yerleşen Suriye Kurdistan'ında; Xoybun'la başlayan örgütlenme arayışı Ağrı isyanının başarısızlıkla sonuçlanması ardından Xoybun'un etkisizleşmesiyle birlikte Suriye Komünist Partisi içerisinde devam etti. Komünist Partinin Kürt ulusal haklarına olan ilgisizliği ve Fransız Mandası sonrasında gelişen Arap milliyetçiliği Kürtleri daha ulusal bir çizgide örgütlenmeye yöneltti. Bu amaçla da Osman Sebrî, Ebdilhemid Hecî Derweş, Hemza Niweran gibi isimlerin öncülüğünde 14 Haziran 1957'de Rojava'nın ilk siyasi partisi olarak kabul edilen  Partiya Demokrat a Kurdî li Sûriyê  (PDKS) kuruldu. 1965 yılında görüş ayrılıkları sebebiyle sol ve sağ kanat olarak ikiye ayrılan PDKS'nin sol kanadına 1965-1968 yılları arasında Osman Sebrî 1968-1970 yılları arasında ise Salah Bedreddin liderlik yaptı. Sağ kanada ise 1965-1967 yılları arasında Nureddîn Zaza 1967