Kayıtlar

Temmuz, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Rojova Devrimine karşı iki tür kötülük pozisyonu: Satranç solcuları ve Küresel Mulattolar

Resim
Sosyalist olup da Türkiye devrimine çalışan Kürtler: İspanyollar, 16. Yüzyılda Mississipi’yi keşfettiklerinde önce öldürebilecekleri kadar yerliyi öldürdüler. Sonra da bazılarını çalıştırdılar. Hatta bununla yetinmeyip Afrika’dan siyahi köleler getirtip buradaki altın madenlerinin derinliklerinden ölünceye kadar kırbaçladılar. Kimi kabile reislerini ise ya kodese tıktılar ya da onlara uğraşabilecekleri işler buldular. Bu dâhiyane fikrin sahibi ünlü İspanyol kaptan Hernando De Soto’ydu. Kabilede aklı başında insanlara zanaat  vb. işleri öğrettiler. İsyan eden kabilelerin reislerini de kodeslere tıktılar. Onlara satranç öğrettiler. İsyancılar satrançla oyalanırken De Soto ve benzerleri dışarıda altın arıyordu. Türlü zenginlikler böylece İspanya’ya taşınmaya başladı. Tüm enerjilerini gezi ve benzeri eylemler üzerinden harcayan solcu Kürtleri kodeslerde satrançla medeniyeti öğrenen yerlilere benzetiyorum. Batı Kürdistan onlar için ya BAAS’ın hükmedebileceği bir coğrafya ya da AKP karş

El Nusra ve El Qaide’ye TC desteği meselesi

Resim
            Suriye’de barışçıl gösterilerle başlayan süreç giderek demokratik devrimi reddeden, Arap şovenizminin her türlü biçiminin hâkim olduğu  kanlı bir mecraya dönüştü. En azından Kürtler, Ermeniler ve Hıristiyan halklar açısından böyle. Esat rejiminin yanında mevzilenen Alevileri rejimin her türlü gücü korumaya çalışıyor. Sunni Arapları da FSA ve El Nusra grupları koruyor. Ötekiler için hayatta kalmak daha zor. Mülteci sorunları da ayrıca ele alınması gereken sorunlar. Mülteci kabul eden Arap devleti ve Türk devleti onlara hukuki, uluslararası anlaşmalara uygun davranma yerine mültecilerden geri cephe oluşturmak kaydıyla devlet faydacılığıyla yaklaşıyor. Hatta TC devleti bununla da yetinmiyor, devletin güvenlik bürokrasisi başka ülkelerden El Qaide ve El Nusra için gelen savaşçı adaylarına da her türlü kolaylığı sağlıyor. Adayların sınırları geçmesi için her türlü imkanı tanıyor. Yasal prosedürler yerle bir edilirken gizliliği de artık pek kalmayan “terörist unsurları” des

Suriye Devriminin yolu Rojava'dan geçer, Cengiz Çandar

Suriye devrimine ihanet ediyorlar!’  Radikal’in kapağında dün bu ‘manşet’i görünce, itiraf edeyim ki, bu sözlerin Ahmet Davutoğlu’na ait olabileceği ve kimi ‘radikal İslami grupları’ hedef almış olduğu aklıma gelmemişti.  Bu bakımdan, Dışişleri Bakanı’nın Radikal’den Ömer Şahin’e yapmış olduğu bu açıklamayı, Türkiye’nin Suriye politikasında yapılan ve yapılmakta olan bazı hataların düzeltilmesi yolunda bir ‘ilk’ olarak görmek mümkün olabilir.  Davutoğlu’nun ağzından çıkan sözler –nüansa dikkat, isim vererek doğrudan grupları suçlama yok- şöyle:  “Birtakım kötü görüntüler, bazı grupların din adamı öldürmesi, adam kaçırmaları Suriye’deki haklı davaya, devrime en büyük zararı, rejim kadar bu gruplar veriyor. Bu tür davranışları Suriye devrimine ihanet olarak görüyorum. Suriye’deki haklı talepleri gölgeleyen bir tutum olarak görüyorum. Dolayısıyla Türkiye’nin radikal gruplara destek olduğu gibi bir görüntü verilmesi kesinlikle doğru değil. Ama meşru Suriye muhalefetine her zaman destek ver

Yabancı basında YPG-El Qaide savaşı bugün

Resim
Pakistan'da yayın yapan günlük Bussiness Recorder gazetesinde bugün   Muhammed İkbal'a ait bir haber yorum  yayınlandı. Haberde, Kürt direnişinin Türkiye sınırında ivme kazanmasıyla Türk hükumeti, PYD başkanı Salih Müslim ile görüştü, bilgisi yer aldı. Kürt yetkililerin verdiği bilgiye göre PYD, Türk toprakları için bir tehlikenin söz konusu olmadığını belirtti. Türk hükumeti kendi topraklarındaki PKK ile hassas bir barış süreci yürütürken güneyinde özerk bir Kürdistan gerçekliği Türkleri kaygıya sevk etti.   Gazete Reuters'i kaynak göstermiş.  link:  http://www.brecorder.com/world/middle-east/129170-syrian-kurdish-group-head-in-turkey-for-talks.html Kanada Reuters haberi Reuters link:  http://ca.reuters.com/article/topNews/idCABRE96P09820130726?pageNumber=2&virtualBrandChannel=0

Güney Kürdistan TV kanalı Rudaw'ın Rojavaye Kurdistan'daki mevzilerden geçiği görüntüler

Resim
   Kürtler tarihi bir dönemden geçiyor. Batı Kürdistan'da hem silahı en son tercih eden kesim hemde savaş koşullarında azami düzeyde insani hassasiyetleri gözeterek tarihten gelen haklılıklarını zaferle pekiştirmek üzereler.     " İnsan, haklı olduğu halde yenilebileceğini, zorbalığın haka boyun eğdireceğini, bazen cesaretin kendi kendisinin ödülü olmadığını İspanya'da öğrenmiştir ." der Albert Camus. 1939'da İspanya'da galip gelen zorbalık 2010'lu yıllarda Kürdistan'da yenilecektir. Cesaret insanın kendi kendisinin ödülü olarak Kürdistan'da zafere ulaşacaktır. 

Gazeteci Yıldıray Oğur'un 19 TemmuzRojava saptamaları

Resim
Şimdilik köşesi olmadığı için twitter saptamalarını yayınlamayı uygun gördüm. Özellikle El Nusra ve El Qaide'nin Tel Abyad saldırılarının başladığı günlerde yaptığı bu iyimser değerlendirmeler PYD başkanı Salih Müslim'in Türkiye'ye davet edilmesiyle ayrı bir önem kazandı. 

Merve Şebnem Oruç'un Yenişafak'ta yayımlanan Rojava savaşı tarafları analizi

Eğri oturup doğru konuşmalı. Günlerdir medyada Suriye'de bir Kürt Devleti'nin temellerinin atıldığı ilan ediliyor, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve PKK'nin savaştığı haberleri veriliyor. İlgili haberlerin görüntüsünde Resulayn'da (Serekaniye) Nusra Cephesi bayrağının indirildiğini gördüğümüz halde, haber metninde bu durum 'ÖSO bayrağını indirdiler' şeklinde dillendiriliyor. Bu çarpıtmanın iki nedeni olabilir. Ya Türkiye basınının dış haberler servislerinde Suriye'deki muhalif grupları tanıyan, arasındaki farkı bilen ve önemini anlayan çok az ya da bu çarpıtma bilerek yapılıyor. Evet, Suriye'de bir devlet kurma hazırlıkları yapılıyor. Ama bunu yapan Kürtler değil. Bilmeyenler için not düşelim; Suriye Kürtleri Rojava'da zaten bir devrim yapmış bulunmakta ve bunun birinci yıldönümünü kutluyorlar. Dahası bu sürede Rojava'yla Türkiye sınırında hiçbir sorun yaşanmadı. Esasen Suriye'de, Irak El Kaidesi, yeni adıyla Irak ve Şam İslam Devleti (Islamic

Yenişafak'tan Özlem Albayrak'ın Rojava konulu yazısı

Resim
Suriye'de bir Kürt devleti mi? Aslında işlerin bu raddeye geleceği belliydi. Suriye'de yönetime karşı başlayan itirazlar ciddileştiğinde Beşar Esad'ın yaptığı ilk şey; nüfusun yüzde 10'unu oluşturan, onyıllardır 'vatandaş' bile olmayan, nüfus cüzdanı bulunmayan, Suriye'deki kast sisteminin en alt kademesinde yeralan, yok hükmündeki Kürt nüfusa 'vatandaşlık' hakkı tanımasıydı. Esad ilerleyen aşamalarda, kendisine karşı oluşan Özgür Suriye Ordusu'na karşı PKK'nın Suriye kolu olan PYD'nin sahne almasını sağladı, en azından PYD'nin sahne alma çabasının önüne geçmedi. Ardından Körfez ülkelerince desteklendiği söylenen, sünni olan, aslında pek çok kaynak tarafından El Kaide'yle bağlantılandırılan El Nusra cephesi geldi. Klasik 'yesinler birbirlerini' taktiğiydi bu, Esad ülkedeki silahlı gruplar karışıklığının altına odun atmaya, öte yandan halkını bombalamaya devam etti. Zaman kazandı, kazanmaya devam ediyor. Ama şurası

Taraf yazarı Ceyda Karan'ın Rojava konulu yazısı

Resim
Türkiye, Suriye’nin kuzeyindeki durumdan ötürü diken üstünde. Başbakan Tayyip Erdoğan, ‘sabrın taştığından’ söz ediyor. Sebep, radikal İslamcılarla PYD’nin başını çektiği Kürt güçleri arasında şu sıralar Tel Abyad’ı (Kürtçesi-Gıre Spi/Beyaz Tepe) merkezine alan sıcak çatışmalar... Şam’da Esad’ın devrilerek Sünnilerin belirleyiciliğinde bir iktidar görme arzusu 2.5 yıldır gerçekleşmedi. Tersine Suriye’nin parçalanma alametleri belirdi. Ve Ankara, kuzeyde ‘başına buyruk’ Kürt oluşumu istemiyor. Üstelik ‘çözüm sürecine’ rağmen. İnsan ister istemez bunda ‘Arap’ ve ‘Sünnicilik’ motivasyonu mu rol oynuyor diye düşünüyor. Elbette realpolitik resim, bölgenin yerli ahalisi Kürtlerin dışlanamayacağına işaret. Bu yüzden Ankara, Suriyeli Kürtleri şimdilik kaydıyla ‘ikaz ediyor’. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Polonya’yı ziyaretinde Kürtlerin haklarına karşı çıkmadıklarını söyledi. Şerhi, “Suriye seçilmiş parlamentosu oluşana ve siyasal sistemi nihai şekline kavuşana kadar herhangi bir de fact

Kürt gazeteci Mutlu Çiviroğlu'nun YPG komutanıyla röportajı

Resim
Öncellikle Türkiye sınır hattı boyunca Serêkanîyê Sınır Kapısı’nın denetiminiz altına geçmesi ile sonuçlanan çatışmalar hakkında bilgi verir misiniz? Çatışmalar devam ediyor mu, son durum nedir? Bilindiği gibi bir süredir YPG ile El Kaide’ye bağlı El Nusra arasında çatışmalar devam ediyor. Bu sabah yaşanan çatışmalarda [Cuma] El Nusra’dan birçok kişi öldürüldü. 2 YPG savaşçısı da yaşamını yitirdi. Til Temir’deki çatışmalar sürüyor. Şimdilik gergin bir durum söz konusu. Ancak Til Elo’ya bağlı Çelaxa Arap köyünde El Nusra ile şiddetli çatışmalar halen devam ediyor. YPG’nin El Nusra Cephesi ile girdiği çatışmaların yaşandığı bölgelerin bir kısmı Kürt bölgesi değil, oradaki yerli halk size destek veriyor mu? Sizin güçlerinizi nasıl karşılıyorlar? Arap köylülerinin bir kısmı YPG’yi destekliyor. Zaten onların isteği üzerine YPG oraya gitti. Çelaxa ve Ciburiya aşiretleri YPG’yi destekliyor. Ancak, Şemera aşiretinin bir kısmı El Nusra ile hareket ederken, diğer bir kısmı YPG’ye ka

AFP'de bugün yayınlanan bir analiz

Resim
Suriye'de cihatçı Araplar ile Kürtler arasındaki güvensizlik büyüdükçe çatışmalar birçok alana yayılıyor. İnsan Hakları Suriye Gözlemevi etnik çatışmaların daha da gelişmesinden kaygı duyduğunu belirtti. Günlerdir devam eden çatışmalarda Kobane çevresindeki köylerde El Nusra birlikleri Kürt savaşçılar tarafından kovuldular. Jalbeh köyünde 1 El Nusra emiriyle ekibi Kürt cephesi tarafından yakalandığı bildirildi. Hasaki çevresinde bir hafta önce başlayan çatışmalar Rakka ve çevre illere yayılmış durumda. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi de 70 cihadçı üyenin öldürüldüğünü doğruladı.  Ayrıca İnsan Hakları Gözlemevi uzlaşma önerdi.  http://www.globalpost.com/dispatch/news/afp/130723/syria-kurds-make-rapid-advances-north not:  Merkezi Londra ’da bulunan muhalif Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR)   muhalif FSA'ya yakın bir kuruluştur. Haber kaynakları genelde güvenilirdir. 

Türk Basınında YPG-El Qaide savaşı ve Rojava

Resim
    Milliyet gazetesinden Namık Durukan, Kürt basınından yararlanarak manşet haberi yapmış. Kullanılan Türk hükümetini ve kamuoyunu tahrike yönelik. Arabiya sınır kapısına yönelik YPG'nin tedbirleri çoktan var. Özellikle Irak İslam Devleti militanlarının Rojava'ya doğru giriş kapılarından biri Al Arabaya... Yine de PYD ve YPG üzerinden haberi vermesi gazetecilik sayılır.        Hiçbir kaynağa dayanmayan Star'ın manşet haberi ise tam komedi. Suriye'de El Qaide ve ona yakın unsurların kirli proajitasyonunu manşete çekip Türk hükumetinin desteklediği çeteleri çatışma gerekçelerinden soyutlayarak haber yapmasıysa rezillik. Esad'ın PYD'yi kullanması için PYD'nin Kürdistan diye bir derdinin olmaması gerekir. Çok basit bir habercilik kuralı olan "Neden" sorusunu pas geçen pespaye Star kirli savaşın çete tarafı.      "Birbirlerini yesinler." tadında bir haber... Fazla söze gerek yok.  Suriye sınırında Türkiye açısından herha

Yabancı Basında Batı Kürdistan ve YPG-El Qaide savaşı

Resim
      Batı Kürdistan'da YPG ve Cephet El Ekrad'ın El Qaide, El Nusra, Ahrar el Şam ve birkaç radikal İslamcı grupla çatışmaları önümüzdeki günlerde Batı Dünyasının ilgisini epey çekeceğe benziyor.  İngiliz basınının suskunluğu ise devam ediyor. Özellikle BBC son günlerde yaşanan çatışmalı sürece dair tek kelime geçmedi. Bu durum, akıllara Türk hükumetinin Gezi olayları sırasında BBC ile yaşadığı sıkıntılardan kaynaklandığı kuşkusunu düşürüyor.      WP     Washington Post'ta  Rahat Husain 'in bugün yayınlanan makalesinde PYD'ye bağlı YPG birliklerinin Serekaniye'de ele geçirdikleri El Qaide üyelerinin kimlikleri ve uçuş istikametleri konu edinilmiş. Makalenin tamamında Suriye'de isyancı güçlerin Batı'da ve İnsan hakları örgütlerinde yarattığı kaygılar ön plana çıkarılmış. El Nusra militanlarının Türk vizesiyle Suriye Kürdistanı'na giriş yaptığını PYD kaynaklarını referans vererek yazmış.  Yazının tamamı bu linkten okunabilir.   http://communities