1. El Qaide ve El Nusra Eylem tarzı: siyah kareler doçka,BKC ve benzeri makinali tüfekleri gösterir. İzlediğim birçok El Nusra videosunda bu tüfeği sokak çatışmalarında kullanan oldukça bol miktarda eleman var. Çok az faydası var. Belki seri atışları ve sesi yıldırıcıdır ama yakın mesafe hareketli tarama silahı değildir.Keskin nişancı biri sokakta bu silahı kullananı rahatlıkla indirir. Ancak sabit mevzilerde en etkili silahlardandır. Doçka ve MG3'lere göre oldukça kullanışlı bir tüfek. Rojava'da savaşan tüm gruplar bunları kasalı veya zırhlı araçlara monte ediyor. Bunların uçak savar türü olan tipleri de var. 2 ve 4 namlulu uçaksavar... Onlar da kamyonetlere monte edilip uzak mevzileri etkisiz kılmada kullanılırlar. 2. Tel Xalef'in YPG açısından önemini gösterir grafik. 3. Girke Lege, Rimelan,Çelaxa'daki çarpışma durumunu gösterir grafik. 4. Tel Abyad (Akçakale) nin taraflar açısından askeri önemi... 06/08/2013 tarihiyle Kob
Osman Sebri , nam-ı diğer Apê Osman, 7 Ocak 1905 yılında, günümüzde Adıyaman sınırları içinde kalan Narince köyünde dünyaya geldi. Sebrî , henüz 6 yaşındayken, aşiretindeki tüm yetişkin erkekler tutuklanıp hapse atıldı. Bölgede Hoza Mirdesan ağası olarak tanınan babasını, henüz 10 yaşındayken tifo nedeniyle yitiren Sebrî , amcası Şukrî tarafından büyütülmüştür. Tifo nedeniyle yalnız babasını değil, öğretmenini de yitiren Osman, 2 yıllık öğretmensizliğin ardından 1917 yılında Narince’de köy okulunu bitirmiştir. 1918 yılında Kâhta’daki Rüştiye’de ortaöğretimine başlayan Osman Sebrî 3 yıl sonra Rüştiye’yi bitirip köyüne dönmüş ve amcası Şükrü tarafından, 1922 yılında 17 yaşında evlendirilmiştir. Evliliğinin üzerinden bir yıl geçtikten sonra bir Welat adında bir oğlu olmuştur,Welat 1974 yılında Kâhta’da babasının amcası Şukrî'nin torunu Sırrı Erdem tarafından öldürüldü. Amcası Şukrî, Osman Sebrî’nin aşiret reisi olmasını istemiş ve bu nedenle; kendisine aile hayatı, at binme,
AKP iktidarı, Suriye’de kanlı savaşı başlattığı günlerde Kürtlerin “öz yönetim” dinamiklerini kırmak için inanılmaz propaganda savaşı da yürüttü. Esat rejiminin kötü olduğunu, şeytan olduğunu aklı başında herkes biliyordu. Böylece Ortadoğu’da diğer şeytanların kendilerini gizleyebileceği bir imkân doğdu. Esat rejimi; Suriye’de, sokaklarda “ adalet, özgürlük, eşitlik ” diye bağıranların tırnaklarını sökerken bir diğer şeytan Güney Kürdistan-Kuzey Kürdistan sınırında “içinde terörist” olabileceği kuşkusuyla onlarca Kürt köylüsünü en gelişmiş uçaklarla bombalayarak imha ettiriyordu. Roboski’de imha edilen bu yoksul Kürt köylülerinin “sınır ötesi” tezkerenin bir sonucu olarak öldürüldüklerini hepimiz biliyoruz. Bu, başbakan Erdoğan’dan habersiz bir operasyon değildir. Aynı yıl, Kürdistan için özgürlük, statü, öz yönetim talep eden ve bu taleplerini siyasi araçlarla ifade edenlere yönelik TC polisi, yargısı; siyasi idarenin ve basının işaret ettiği her alana operasyon düzenliyor, binlerc
Yorumlar
Yorum Gönder