Batı Kürdistan’a yönelik operasyonel gazetecilik, yazarlık: Türk kamaları, Yasemin Çongar
Batı Kürdistan devriminin ortaya çıkardığı dinamikler,
sadece sahada askeri ve siyasi kazanımların Kürdistan ve Kürtler lehine yorumlanmasıyla
ifade edilemez. Çok daha derin bir
uluslararası komplonun boşa çıkarılması olarak da yorumlanabilir. Özellikle
TC hükümetine angaje gazetecilerin, yazarların iki yıl önce başlattıkları
Rojava’daki Kürtlerin en güçlü siyasi yapısı PYD’yi şeytanlaştırma, dolaysıyla SUK üzerinden Kürdistan’a dair
olası kazanımları boşa çıkarma gayretleri kimi Türk gazetecilerin manivela olarak kullanılmasıyla 2011’de zirve yapmış. Günlerdir 2011 yılında Arap Baharı’nın
ilk dönemlerindeki Kürt grupların pozisyonlarını yazılı, görüntülü videolarla inceliyorum.
2011yılında PYD hem Esat yönetimine karşı barışçıl gösteriler yapmış, BAAS
rejimiyle mücadele etmiş hem de uluslararası komplonun geveze tayfası gazetecilerin
kirli operasyonel tezlerini boşa çıkarmış.
Yasemin Çongar, Hilal Kaplan, Yıldıray Oğur ,
Yalçın Akdoğan Ceren Kenar ve birkaç yazarın 2011-2012 Rojava-PYD-Suriye
yazıları ilginç olmanın ötesinde aynı aklın ürünü ve birbirilerini refere eden,
kaynak gösteren çabanın nöbetleşmesi şeklinde okunabilir.
Yıldıray Oğur: “Suikast hem Esad’ın kaderini değiştirecek
hem de Kürtlerin Suriye yönetimine karşı tavrını. Tabii Esad’a karşı
baltalarını çıkarmamakta direnen PKK’yı da epeyce zora sokacak.”
Yıldıray Oğur: “ Türk
yetkililer Suriye’de Baas-PKK işbirliği konusunda emin. Son olarak Erdoğan
Suriye’ye kaydırılan PJAK’larından bahsetmişti. El Cezire’ye sızan bir
Baas planı da Esed’in Kürt bölgelerindeki ayaklanmalarda PKK ile koordinasyon
içinde isyancıları bastırmayı planladığını ortaya koymuştu.” 27.03.2012, “Yeni Suriye İstanbul’da kuruluyor” başlıklı yazısından…
Yıldıray Oğur: “Ya
PKK Kürtlere bu Esad aşkını nasıl açıklayacak? Liderlerinin “Eğer Türkiye
Suriye’ye girerse direniriz”e kadar varmış, haber ajansından “Yüzbinler Esad
dedi” haberleri akan, dünyanın her yerinde Esad yanlısı gösterilerde Öcalan
posterleriyle boy gösteren, Beyrut’taki Suriyeli muhaliflerin kaybolmasında adı
Hizbullah ile birlikte fail olarak geçen PKK, bu depreşen Baasçılığı Kürtlere
anlatabilir mi? İsyanın başladığı günlerde Suriye’deki PKK partisi PYD’nin
liderinin nasıl Esad’ın davetiyle apar topar sürgünden Kamışlı’ya döndüğünü,
Baas karşıtı Suriyeli Kürt lider Meşal Temo’nun öldürülmesinde PKK sitelerinin
günlerce Muhaberatı aklama komplo teorilerini, cenazesi kaldırılmadan Temo’ya
çekilen “Türkiye’nin adamıydı zaten”
muamelesini tarih bir kenara yazmadı mı?” (15-11-2011
tarihli Arapları sırtından vurmak... başlıklı yazısından)
Bunlar Yıldıray Oğur’un ekstrem anti PYD /anti
PKK tezlerinden birkaçı. Onlarcası var. Kendisine twitterden PKK-Hizbullah
ve BAAS rejimi ortaklığı için kaynak, bilgi belge sorduğumda bana Yasemin Çongar’ın yorumlarını gösterdi.
Bir de Beyrut’ta çekilmiş bir fotoğraf. İlginçtir o fotoğrafı Yasemin Çongar
bir yazısında kaynak olarak göstermiş. Yenişafak, sanırım Taraf’tan almış. Beyrut’taki gösteriye Kürtler, Ermeniler, Durziler
katılmış. Gösterinin konusu da Türk devletinin ve NATO’nun Suriye’ye olası
müdahalesi… Esat resmini hangi grubun taşıdığını ben de Yasemin Çongar da
Yıldıray Oğur da Yenişafak da bilmiyor. Ama
Çongar ve Oğur bu resimden PKK-Hizbullah-BAAS ortaklığını Beyrut’ta muhalif
Suriyeli kaçırdığını çıkarmış… Oğur’un kaynağı da Yasemin Çongar, onun da
kaynağı Lübnan’da bir herifin sözleri. Başka da belge bilgi yok. Yasemin Çongar
bu sözler ve bu foto üzerinden 2011 yılı boyunca PYD/PKK karşıtı yazılar
yazmış. Hem de sıradan ulusalcı-şoven
Türk ruh haliyle. Büyük bir kin ve nefretle… (Google Yasemin Çongar, Tüm
yazıları,2011) şeklinde arayıp okuyabilirsiniz. Çongar ve Oğur bunları iddia
ederken PYD’nin Suriye faaliyetleri, Arap Baharı dönemi BAAS rejiminden
çektiklerini buradan http://rojavabilgi.blogspot.com/2013/08/suriye-kck-operasyonlar-suriye-devlet.html PYD’nin siyasi etkinliklerini gün gün buradan
http://rojavabilgi.blogspot.com/2013/08/arap-bahar-baslarken-kurtler-ve-pydnin.html okuyabilirsiniz.
Yıldıray Oğur ve
Yasemin Çongar iddiası: 2011’de Esat’ın Kürt açılımı var, Esat Salih Müslim’i
Qamişlo’ya davet etti. (Oysa 2011’e
kadar ki PYD genel başkanı Dr. Fuat Ömer’dir. Kendisi de BAAS rejimi
işkencelerinden geçmiş, daha sonra Brüksel’de sürgün hayatı yaşamıştır. (Oğur ve Çongar muhtemelen bundan
habersizler. ) Qamişlo’ya davet iddiasının
kaynağı da Suriye BAAS rejiminin çıkardığı 31 Mayıs 2011 tarihli genel aftır. Bu
genel aftan İHVAN da yararlanmıştır, diğer muhalif gruplar da… İHVAN sözcüsü Züheyr
Salim, aftan sonra şu açıklamayı yapmıştır: “Suriye'deki krizin cesur adımlarla çözülebileceğini ve yönetimden bu
tarz adımlar bekliyoruz. 49.maddenin de değişmesini istiyoruz." (İHVAN-
BAAS ortaklığına delil yapalım mı bu açıklamayı?)
Sadece duyduğunu,
inandığını haber yapıp 2 yıldır PYD/PKK’yi Esat ile ortak göstermek gibi “ulvi”
görevden, onca dezenformasyon ve tezden sonra bu tarz gazeteciliğe Türk kaması derim. Kürtlerin sırtına bugün
El Nusra, El Qaide ve benzeri terörist yapıların sapladığı kamayı Türkler adına bilemek derim. Kürdistan’a statü,
Kürtlere özgürlüğü temel alan mücadele dinamiklerine karşı yürütülen
uluslararası komploda silahlı tetikçilik yapanlara yönelik YPG’nin
cezalandırıcı eylemleri sürüyor. Türk gazetecilerinden Yasemin Çongar’ın ipine gelenlerin
de en azından geçmiş iddialarını kanıtlamaları ya da düzeltme yazısı beklemek
de hakkımız.
Yorumlar
Yorum Gönder