Rojava'ya dair propaganda, bilgi; kara propaganda üzerine bir analiz
1.
Propaganda: Politik alanda
karşı tarafta olanların beyanlarını kınamak, savaş ve çatışma alanlarında hem
rakiplerin dezenformasyonunu engellemek veya etkilerini en aza indirgemek,
çatışan tarafın kendi haklılığını anlatması aracıdır. Rojava’da çatışmaların
başlamasıyla beraber bazı basın yayın organlarında, özellikle sosyal ağlarda
1930-40-50’lerden kalma teknikler kullanılmaktadır. İletişim teknolojisinin
kısıtlı olduğu dönemlerde, yazılı beyanlar, ajitatif söylemlerin yanı sıra
fotoşop kullanılarak muazzam kitle ikna gücü elde edilmiştir. Ama günümüzde
yayınlanan her haberin, her görüntünün, her söylemin, her suçlamanın bir
şekilde doğru olup olmadığı tespit edilebiliyor. Haliyle bu hileli yola başvurmak
haklı olan tarafın bile inandırıcılığını zedeliyor. Örnek görseller vermeyeceğim,
ama twitter ve facebookta “ÖSO ve El
Nusra çocukları katletti. İşte fotoğrafı, işte videosu” şeklinde efekt
ifadelerle süslenen birçok bilgi teyit edilmeden, ratsgele servis ediliyor. Sonra
görsellerin sözü edilen olayla ilgisi olmadığı ortaya çıkıyor. Bu konuda çatışma
bölgelerindeki mağdurların ve kurban yakınlarının beyanları dikkate alınabilir.
(Eğer görüntü, doküman, ses kaydı yoksa) bir görselin kaynağına nasıl ulaşılır?
Şöyle:
Önce görsel seçilir, masaüstüne
kaydedilir, sonra http://www.google.com/imghp sitesinden “görsel ara”ya
tıklanır, masaüstündeki görsel yüklenir, görselin kaynağı ya da benzerleri
çıkacaktır. Kaynaklarda görselin tarihi de olur yeri de. Buna rağmen
emin değilseniz görseli paylaşmada ikircikli davranın, teyit ettirin.
Suriye’de değişik tarihlerde
rejim ya da muhaliflerce yapılmış yüzlerce hunharca işkence ve katliam görseli
son günlerde sanki Rojava’da yapılmış gibi servis ediliyor. Bu, iyi niyetli bir
yaklaşım değildir. İnsanlara duygusal şiddeti içerir, kirli bilgi sayılır. (Nisan ayında Tel Abyad’ın Hadade köyünde
rejim ordusunun bombalamalarının videosu El Nusra çetesi tarafından yapıldığı
iddiasıyla servis edildi twittere. Bu konuda istisna şerhimi düşeyim: O günlerde Halep’te 250’ye yakın Kürt bu
çetelerce kaçırılmış, kaçırılanların yakınlarının beyanlarına göre mağdurların işkence gördüğü belirtilmiştir. Türk ve dünya basını konuya
kayıtsız kalınca PYD’ye yakın www.hawarnews.com
sitesinden kayıtlı olan nisan ayı
videosu basının kaçırılan sivil Kürtlere dikkatini çekmek için verildi. Ardından
basının ilgisi oluştu. Kısa bir süre sonra da videonun kaynağı ve yer aldığı
site belirtildi.) Bundan sonrasında her katliam görüntüsü Rojava’ya mal
edilmek istenircesine yayıldı. Hem ÖSO hem El Nusra hem de BAAS rejiminin fail
oldukları görseller de yayıldı ki bu bilgi kirliliğini ortaya çıkardı. Hem Suriye’de
yaşanan trajedinin kurbanlarına, yakınlarına hem de Kürtlere haksızlıktır. Duygusal
şiddettir.
2.
Kara propaganda: “Büyük yalanlar” “Bir kere
yalan söyleyeniz, mutlaka inananı olacaktır.” Hedefiyle vaktinde Nazi rejiminin
propaganda bakanı Gobbels ile özdeşleşen tümden psikolojik savaş ürünü
propaganda türüdür. Türk basınının neredeyse tamamının sahip olduğu habercilik,
yorumculuk, yazarlık türüdür. Rojava ile ilgili ana akım medyada “PYD, Esat’ın
işbirlikçisidir, YPG, şebihhadır, PYD,
diğer Kürt partilerini yasaklamış, baskı yapıyor, sistematik işkence yapıyor,
PYD ,PKK’nin Suriye uzantısıdır, MOSSAD, KGB bağlantılıdır, Ergenekon
bağlantılıdır, ABD ile ortak çalışıyor, PYD, AKP’nin bir başka koludur Suriye’de…PYD'nin arkasında İran vardır, Rusya vardır.”
şeklinde devam eden sonu gelmez bir dizi yalan, hayali senaryo ürünü kara propaganda
olarak kullanılır. Alıcısı Türkiye’de ulusalcıdır, muhafazakâr İslamcıdır,
liberal milliyetçidir, iktidar yanlısı apolitik kesimdir, Atatürkçü
cahillerdir, anti emperyalizmi garip bir şey sanan arkaik solcudur. Suriye’de de benzer propaganda Mihraç Ural çetesi ile El Nusra,
ÖSO ve El Qaide tarafından yapılmaktadır. İlginçtir saydığım Suriye’deki
grupların internette yüzlerce işkence, linç, meydan infazı görüntüleri vardır. Bunlar
suçlarını gizlemek için adeta Türk basınının ilgili odaklarını kullanmaktadır.
YPG’nin uluslararası alanda kınanan vahşi eylemi Amude’de gösteri yapan yüzlerce
kişiyi taramak oldu. (Olay esrar
tüccarlarının ve kimi silahlı Kürt gruplarının üyelerinin tutuklanması üstüne
gelişti, büyüdü. Özellikle Türk devletiyle ve El Nusra ile ilişkisi sabit
Mustafa Cuma’nın Azadi partisine yönelik baskılarla gündeme geldi. Bu, bile bu
tip eylemi meşru ya da haklı kılmaz. Hukuki bir yapı oluşturulur. Baskı da buna
göre kurumsal tekele alınır, en uygar yöntemlerle sorunlar çözümlenir. O günlerde
El Nusra ve birkaç örgüt Efrin ve Serkaniye’ye saldırmıştı. Oldukça yoğun
çatışmalar yaşanmıştı. Mayıs ayı… )
3. Bir
hikayenin savaş alanlarında iki tarafı vardır. Suriye’de aynı hikâyenin 3
tarafı vardır. BAAS, muhalifler, Kürtler…
bu gerçeklik göz önünde bulundurularak propaganda çalışması yapılırsa belki
duygu patlatmayacaktır, ama uzun vadede iyi bir bilinç aşılama oluşturabilir. Genelde
Kürtlerin politik-ulusal, özelde PYD’nin haklılığı tarihseldir, nesneldir. PYD’nin
kirli propagandaya ihtiyacı yoktur. Kürtlerin de…Ancak propgandan, ajitasyon,
sosyal –siyasal değerlendirmelere ihtiyacı vardır. Yani Kürtlerin modern dönemin argümanları ve araçlarıyla kendilerini
ifade etme, anlatma dertleri vardır, olmalıdır. Bu ihtiyaç siyasal ve sosyal
alanda Ortadoğu’nun şu anda en gelişkin toplumu ve onun örgütünün profiline göre belirlenmeli
ve yapılmalıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder